Herkese Merhaba 🌟
Beklediğiniz o kitap yorumu ile sonunda geldim. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, bu kitaba bayağı bir korkarak başladım. Bunun sebebi ise, yorumlardı. Bu kitaba karşı bir çok kötü yorum okudum. Ve hemen hemen herkes aynı nedenden dolayı sevmemişti. Bende bunu bilerek kendimi o kısma kaptırmadım. Belki de bu yüzden çok sevdim kitabı. Emin değilim. Ama sanırım kitabı elime alıp, arka kapaktaki Leigh Bardugo'nun (Kargalar Meclisi'nin yazarı) yorumunu okuyunca, bendeki bütün eksiler kitaba başlamadan sildindi. Elimde değildi ama.. O kısma değineceğim.
Önce kitabın konusundan kısaca bahsedelim. Rahat okuyabilirsiniz çünkü ufacık bir spoi bile vermeyeceğim. Jude ailesi ile normal bir hayat sürerken bir gün kapıya bir adam dayanır. Annesinin eskiden eşi olduğunu ve Vivienne'ın gerçek babası olduğunu söyler ve kızların annesi ile babasını katleder. Vivi'yi ve ikiz kardeşlerini de alarak onları kendi yuvası olan Periler Diyarı'na götürür.
Ben arka kapaktaki konuyu okumadan başlamıştım. Sadece yazarın yorumlarına bakıp hemen kitabı okumaya başladığım için de başta başrol karakterin Vivi olduğunu düşündüm. Kitap bu konuda bana tersköşe yapmıştı. Sonra kitabın arka kapağını okuyunca, bunun bana özel olduğunu anladım. 😂
Öncelikle ben bu kitaba kesinlike, "İçindeki aşk olayı çok güzel olacak." diye başlamadım. Çünkü genelde herkesin eleştirdiği gibi Zalim Prens'imiz bir Rhys, Warner etkisi bırakmadı. Bunu biliyordum o yüzden pek hayal kırıklığına uğramadım. Ben serinin ilk kitabı oluşuna bağlıyorum. Belki de başka erkek karakter gelir diğer kitaplarda, ya da karaktere bağlanırız. Açıkçası bilemiyorum. Karakterin daha güçlü olmasını beklerdim demiyorum. Çünkü beklemiyordum. Burada asıl kız karakterin gücü ortaya konulmuş. Ve ben aşırı sevdim. Kendine güveni, pes etmeyişi muazzamdı. Kitap aşırı akıcıydı.
Olayları, yazılan dünyayı çok sevdim. Zalim Prens zorlama bir karakter değil de bizim içimizde yer edecek karakter olarak yazılsaydı eğer ; kitaba mükemmel diyebilirdim. Ya da diğer karakterlere pek bağlanamadım. Bana göre kitabın tek eksisi buydu.Ama bunu görmezden geldim. Çünkü dediğim gibi serinin ilk kitabı. Bu yüzden çok takmadım.
Kitabın konusunu, olayların gidişatını çok heyecanlı bir şekilde okudum. Bence yazar bu dünyaya çok başarılı şekilde giriş yapmış. Özellike kitabın sonu efsaneydi. Farklı ve güzeldi. Kendini ikinci kitapta geliştirirse serinin çok iyi olacağını düşünüyorum. Umarım yorumumu sevmişsinizdir.
5/5
Zalim Prens
Anne babası bir peri general tarafından vahşice öldürüldüğünde Jude yedi yaşındaydı. Kız kardeşleriyle Periler Diyarı’na sürüklendi ve şimdi burada yaşamak zorunda.
Jude, ait olmadığı bu dünyaya kendini kabul ettirmek için saray hanesinden biri olmalı. Diyar’daki taç giyme töreni kendini kanıtlaması için iyi bir fırsat. Fakat önce acımasız prens Cardan’dan anne babasını öldüren gaddar Madoc’a, birçok engelle başa çıkmalı
Jude iyi dövüşürse şövalye, güzel yalanlar söylerse casus olacak.
Peki ya ikisini de yapamazsa?
Peri Halkı serisinin ilk kitabı Zalim Prens, çoksatan yazar Holly Black’ten bambaşka bir peri masalı.
Tinker Bell sandığınız kadar sevimli olmayabilir!
“Leziz, tehlikeli ve karanlık bir kitap.” - Leigh Bardugo
“Perileri, hayal gücünü ve lise dramasını baştan çıkarıcı şekilde bir araya getiriyor.” -
Kirkus Reviews
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder